Manuel Terapi Yöntemi - Ankara Manuel Terapi Merkezi

Manuel Terapi Yöntemi

Manuel Terapi Yöntemi

Manuel-Terapi-Yöntemi

Eller ile hastanın sorunlu olan bölgesine dışardan itme, germe, bükme gibi kuvvetler uygulanır. Hastanın vücut bölümleri ya da eklemleri kaldıraç gibi kullanılabilir. Manuel terapi yöntemi tekniklerine hazırlık periyodu ile başlanır; el yardımıyla yumuşak dokular uzaklaştırılıp tedavi edilecek bölge uygun pozisyona getirilir. Manuel terapide fizyolojik ve elastik bariyerler dikkate alınmalıdır. Hasta rahat ve gevşek pozisyonda olmalıdır. Hekim rahat ve destekli şekilde durmalıdır. Hasta ile hekimin ilişkisi ‘iyi dans eden bir çift’ gibi uyumlu olmalıdır.

Manipülasyon ve mobilizasyon terimleri bu teknikleri tanımlamak için kullanılır. Manipülasyon; hastaya uygun pozisyon verildikten sonra kısıtlılığının bulunduğu bölgeye küçük bir güç kullanarak kısa ve kontollü bir itme ile istenen yönde hareket sağlanır. Uygulanan kuvvet hızlı olmalıdır. Hastanın muayene bulguları ve tanısına uygun olarak yapılır ve uygulama ağrısızdır. Uygulama sırasında çıtlama, kütleme sesi duyulabilir. Genellikle uygulamadan hemen sonra bir rahatlama gözlenir. Mobilizasyon ise; eklem, kas ve sinir dokularına uygulanan daha yavaş ancak genliği daha büyük tekrarlanan pasif hareketlerdir. Amaç tekrarlanan hareketlerle kısıtlılığı yok etmektir. Manipülasyon öncesi hazırlık amacıyla uygulanabilir veya manipülasyonun uygulanamayacağı durumlarda tekrarlanan mobilizasyon uygulamaları ile benzer iyileşme sağlanabilir. Hastanın tedaviye uyumu önemlidir. Hastadan beklenen genellikle rahat olması ve uygulanan teknikler sırasında söylendiği zaman derin nefes alıp vermesidir. Bazı kas tekniklerinde de, hastanın kasını aktif olarak kasması istenir.

Manuel Terapi ‘el ile terapi-tedavi’ anlamına gelmektedir. Yüzyıllar hatta bin yıllar kadar eski bir geçmişi vardır. Manuel terapinin tarihçesine bakıldığında köklerinin M.Ö.400’lere dayandığı ortaya çıkmaktadır. Manuel terapinin bilinen ilk tanımı fikirleri modern tıbbın temelini oluşturan Hipokrat tarafından verilmiştir.Hatta hastalar üzerinde çeşitli manevraları denediği bilinmektedir.Daha sonra 10.yy ’da İbn-i Sina traksiyon metodu üzerine çalışmalar yapmıştır.Yüzyıllar boyunca insanlar Orta Avrupa, Meksika, Japonya, Hindistan, Çin, Rusya, Norveç… gibi ülkelerde bel,boyun gibi problemleri için çeşitli uygulamalar yapmışlardır.19 yy da bu uygulamalar tıp dünyasına girmiştir.Bu yöntem yüzyılı aşkın bir süredir tıp dünyasında başta Amerika ve Avrupa olmak üzere dünyanın her yerinde başarıyla uygulanmaktadır.

Dr. Öğr. Üyesi Bünyamin Haksever Kanal D Haber'e Konuk Oldu